Binlerce çocuk iklim krizi için buluştu. Save the Children’ın iklim krizi ve ekonomik eşitsizlik için başlattığı Umut Nesli – Generation Hope kampanyasına 18 ülkeden 13.000’in üzerinde çocuk katıldı.
Save the Children, iklim krizi ve ekonomik eşitsizliğe karşı Nisan ayında “Umut Nesli” (Generation Hope) kampanyası başlattı.
Çocuklar geçtiğimiz yıldan beri devam eden benzeri görülmemiş kuraklık, şiddetli sıcak hava dalgaları ve yıkıcı seller karşısında daha hızlı harekete geçilmesi çağrısında bulundu.
Save the Children’ın kolaylaştırıcılığını yaptığı oturumlara Mısır, Birleşik Krallık, Endonezya, Nepal, Norveç, Lübnan, Kenya, Peru, Güney Afrika ve birçok ülkeden onbinlerce çocuk katıldı.
Mayıs ile Ağustos arasında gerçekleşen oturumlarda çocuklar iklim krizi ve eşitsizlik hakkında soruları yanıtladı ve yetişkinlerin konuyla ilgili ne yapmaları gerektiğine dair görüşlerini iletti.
Türkiye’de Hayata Destek Derneği işbirliği
Türkiye’deki oturumlar İstanbul, Antakya, Diyarbakır ve Mardin’de gerçekleşti.
Mülteci çocukların da olduğu onlarca çocuk iklim krizininin, ekonomik eşitsizliğin hayatlarını nasıl etkilediğini ve yetişkinlerden beklentilerini dile getirdi.
Save the Children Türkiye Ülke Ofisi, İstanbul ve Antakya Toplum Merkezleri’nin yanı sıra, Temmuz ayında da Hayata Destek Derneği işbirliğiyle Diyarbakır ve Mardin’de oturumlar düzenledi.
Çocuklar iklim krizi için neler söyledi?
Çocuklar çizimler ve oyunlarla var olan durumu ve yapılmasını istediklerini paylaşt.
- “Gittiğim her yere çiçekler ekiyorum. Bu da benim sesimi duyurma şeklim.”
Sude, 13, Türkiye’de yaşayan Suriyeli mülteci - “Sudaki kirlilik arttığı için, çocuk hastalıklarında da artış var.”
Sama, 14, Türkiye’de yaşayan Suriyeli mülteci - “İnsanlar çok yemek israf ediyor, videolarını TikTok’ta izliyoruz.”
Ömer, 13, Türkiye
Save the Children’a göre eşitsizlik ve ayrımcılıktan en çok etkilenen düşük gelirli ailelerin ve mülteci çocukları, iklim krizi karşısında da en riskli grubu oluşturuyor.
Kaliteli ve yeterli sağlık hizmetlerine ulaşamamaları, yetersiz beslenmeleri ve olası bir felakette evlerine yansıyacak zararı karşılayacak maddi güçlerinin olmaması riski arttıran etkenler arasında yer alıyor.
- “Sel, kıtlık, artan fiyatlar ve bulaşıcı hastalıklar yaygın sorunlar haline geliyor ve bunlar iklim değişikliğinden kaynaklanıyor.”
Malavi’den 15 yaşındaki Veronika - “Ailelerimiz ve yetişkinler bu hayatı yaşadı; ancak bu dünyada yaşamaya devam edecek olan bizleriz.”
Türkiye’den 17 yaşındaki Fariha - “Yetişkinler hiç bir şey yapmıyor değiller, ancak yaptıkları yeterli değil.”
Peru’daki bir katılımcı
* Güvenlik sebebiyle çocukların isimleri değiştirilmiştir.
İşimiz çocukları desteklemek ve harekete geçmek
Save the Children Kampanya Direktörü Angelique Orr, dünyanın dört bir yanındaki gençlerin iklim değişikliği ve eşitsizlik kampanyalarına öncülük ettiğinin altını çizdi.
“İşimiz onları desteklemek, dinlemek, onlara alan tanımak, mesajlarını duyurmak ve harekete geçmek” dedi. Ve Orr sözlerine şöyle devam etti:
“Bu görüşmelerde ortaya çıkan genç sesler için heyecanlıyız. Mümkün olan her yerde onları duyurmaya kararlıyız. Save the Children gibi kuruluşlar, ekonomik eşitsizlik ve iklim değişikliğinin sebep olduğu krizleri ele almak için çocuklarla birlikte kampanya yürütmeli.”
Çevrimiçi anketlerle 30 ülkeden binlerce çocuğun görüş paylaştığı müzakare, hem ülke hem de katılımcı çocuk sayısı açısından bu konuda gerçekleşen en büyük buluşma oldu.
Sonuçların küresel rapor olarak Ekim ayında yayınlanması planlanıyor. Rapor, Kasım ayında Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Konferansı (COP) 27 ve G20 toplantılarında karar vericilerle paylaşılacak.
Save the Children, önümüzdeki üç yıl içinde en az 50.000 çocuğa, çocuklara ve gezegene değer veren bir dünya için gerçekleştirilecek kampanyalara öncülük etmelerine destek vermeyi hedefliyor.
Daha fazla bilgi için: turkey.savethechildren.net