“Anne olacaksınız” haberini aldığınızda bebeğiniz için beslenmenize dikkat etmeye başlıyorsunuz. Bebeğiniz doğduğunda ilk gıdası anne sütü onun için çok değerli. Ek gıdaya geçmeye başlayınca “bebeğimi nasıl sağlıklı besleyebilirim?” hayatınızın en önemli sorusu oluyor. Araştırmalarınız sizi organik gıdalara yönlendiriyor. Okula başlayana kadar elinizden gelen özeni göstererek çocuğunuzu katkısız ve koruyucusuz gıdalar ile besliyorsunuz. Peki ya okula başlayınca neler oluyor?
Menülerinin büyük bir bölümünü organik gıdalara ayıran Türkiye’deki ilk örneklerden biri olan Özel Kaplumbağa Anaokulu Kurucusu ve Eğitim Koordinatörü Mehtap Kasapbaşoğlu “Sağlıklı beslenme alışkanlığını aileler de kazanmalı hedefiyle yola çıktık”, diyerek yaşadıkları deneyimi, çocukların ve velilerin yaklaşımını şöyle anlatıyor:
Kaplumbağa Anaokulu 2002 yılında Çengelköy’de kuruldu. Beşinci yılımda ilk oğlum Deniz, 2 yıl sonra ikizlerim Ege ve Güney dünyaya geldi. 2-6 yaş aralığında çocukların ne kadar inatçı olduklarını ve onlara yemek yedirmenin özellikle sağlıklı gıdalar yedirmenin ne denli zor olduğunu yaşayarak öğrendim. Bu yaşadıklarımla okulumuzda çıkan menünün sağlıklı besinlerden oluşması daha da önem kazandı. Sadece çocukların menülerinin sağlıklı besinlerden oluşması da yetmiyordu. Bu bilinci onlara ve ailelere de kazandırmalıydım. Temel yaklaşım; “engellemek değil bilinçlendirmek” olmalı.
Bebeklerim daha anne karnındayken beslenme alışkanlığımı değiştirmiştim. Onlara “sağlıksız besinleri ve abur cuburları yeme” demeden önce onları ben yemedim ve hatta eve bile sokmadım. Arkadaşlarım, velilerim, ailem çocukların abur cubur yemeden büyüyemeyeceğini en azından okula başladıklarında arkadaşlarından görüp isteyeceklerini söylediler. Zor oldu ancak şimdi 9 ve 7 yaşlarında 3 oğlum da sağlıklı ve sağlıksız gıdaları net olarak biliyorlar. Bu yaklaşımı tüm okulumuzda da benimsemiş durumdayız. Hem çocuklarıma hem de okulumdaki öğrencilerime kazandırmak istediğim bu anlayıştı.
“Organik beslenme kararımız velilerimizin güvenini arttırdı”
Okul menülerimizi sağlıklı, doğal ve taze gıdalardan oluşturma çabamız uzun zamandır devam ediyordu. Ürünlerimizi doğal ve organik ürün üreticilerinden tedarik ediyorduk. Bu süreçte Orvital’den Gıda Mühendisi Muharrem Doğan ile tanıştım. Organik ürünler ve üretim süreçleri, kontrol ve denetimleri hakkında verdiği bilgilerden sonra ürünlerimizi onlardan almaya karar verdik. Mutfak ile ilgili üretim maliyetlerimizde belli bir oranda artış oldu. Ancak kısa vadede üstlenmek zorunda kalacağımız bu ekstra maliyetler, Kaplumbağa Ailesi için uzun vadede sağlıklı çocuklar yetiştiriyor olmanın mutluluğu ile kapanacaktır. Velilerimizin memnuniyeti ve çabamıza gösterdikleri destek de bizleri yüreklendirdi. Menülerimizi organik ürünlerden oluşturduğumuzu duyan ve bu konuda duyarlı ve bilinçli olan velilerimizin kurumumuza olan güvenini de artırdı.
“Türkiye Organik Beslenmede Finlandiya modelini örnek almalı”
Finlandiya anaokullarını ve okul öncesi eğitim kurumlarını içine alan ve “Helsinki Foodism” adında bir organik beslenme inisiyatifi geliştirmiş durumda. Bu inisiyatif doğrultusunda 2015 yılından itibaren anaokullarına ve okul öncesi kurumlara giren yiyeceklerin %50’sinin organik olması zorunluluğu getirildi. Bu yaklaşımın Türkiye’deki ilk temsilcisi ise Özel Kaplumbağa Anaokulu oldu. Menüsüne organik tavuk, yumurta, makarna ve bakliyatı dahil etti. Okul yönetimi sağlıklı bir neslin gelişmesi için çocukların anaokulundan sağlıklı beslenmeye başlaması gerektiğine inanıyor.
Finlandiya’da organik gıda, geleceğe yönelik ele alındığından çocuklar öncelikli hedef grup olarak belirlenmiş. Bugün besin değeri yüksek, kaliteli gıdalara, bedeli gelecekte halk sağlığı ile ödenecek önemli bir yatırım olarak bakılmakta. Yerel üretim destekleniyor. 2011 yılında %46 büyüyen Finlandiya organik pazarı, 2012 yılında bir önceki yıla göre ek %26 büyüme elde etmiş. Buna rağmen organik besinler tüm gıda pazarının sadece %1’ine erişmiş durumda ama farkındalık çok yüksek. Helsinki Beslenme inisiyatifi çocuklara erken yaşta yiyecek kaynakları, sürdürülebilir tüketim alışkanlıkları ve halk sağlığı konusunda farkındalık geliştiren çalışmaları içeriyor. Finlandiya’da öğle yemeğinde organik bir gıda varsa, çocuk yemekten önce menüde görüyor ve bilerek tüketiyor.
Türkiye’nin organik beslenmede Finlandiya’yı örnek alması gerektiğine değinen Orvital Kurucu Ortağı ve Gıda Mühendisi Muharrem Doğan “Organik beslenmeye dolayısıyla çocuk sağlığına yatırım yapan Özel Kaplumbağa Anaokulu’na organik bilinci yayma konusundaki çabalarından ötürü teşekkür ederiz. Organik beslenmeye geçmek istiyoruz, diyen okullara her türlü desteği vermeye hazırız. Anaokulu yaşı sağlıklı beslenme açısından çok önemli. Organik makarna ve yumurtada fazla fiyat farkı bulunmuyor. Organik her geçen gün daha fazla bilinç daha az bütçe meselesi olacak” diyor.