Doğru ve sağlıklı içme suyu nasıl olmalı? Su, sağlıklı yaşam için çok önemli bir şifa kaynağı. Evde, iş yerinde, ziyaret ettiğimiz yerlerde plastik şişe içinde ve farklı özelliklerde sular içiyoruz. Su markaları pH değeri, cam şişe özelliklerini ön plana çıkarıyor.
Sağlıklı içme suyu değerlerini Doğal Tıp Uzmanı Şaduman Karaca ile radyoda konuştuk. Dinlemek için yukarıdaki Player/Oynatıcı butonunu tıklayın.
Almanya’da Doğal Tıp eğitimi alan Şaduman Karaca, Almanya’daki araştırmalarından örneklerle bize sağlıklı suyun özelliklerini anlattı.
İçme suyu seçerken neler dikkat edelim?
“Doğru ve iyi su nasıl olmalı?” sorusuna cevap olarak, herşeyden önce kaynak suyu olmasına dikkat etmeliyiz. Yağmur suyu değil de kaynak suyu olması şunun için önemli: Su, toprak altında suyun içermesi gereken mineralleri beraberinde bize yer altından taşıyan bir elementtir. Su sadece sıvı ihtiyacımızı karşılamıyor. Bize mineraller ile birlikte geliyor, onun için suyun şifa özelliği, organlarımızın işlevlerini sağlıklı yerine getirebilmesi ve kan değerlerimiz için çok önemli. Suyu sadece sıvı olarak düşünmemek lazım. Bizim için çok değerli özellikler içeriyor.
Çok eskiden, teknik incelemeler bu kadar gelişmemişken büyüklerimizden bildiğimiz sert su, yumuşak su, demirli su, kireçli su, mideye iyi gelen su diye tanımlamalar vardı. Cilde iyi gelen termal suları biliyoruz.
İçme suyunda, insan sağlığı için bazı değerlerin minimum veya maksimum bulunmasında fayda var.
Genel kriterlerden yola çıkarsak, suda ölçülebilir değerler şöyle sıralanabilir. Suyun renginin olmaması gerekiyor, bulanıklılığının olmaması gerekiyor. Elbette en önemlisi bakteri, virüs gibi sağlığa zarar verecek maddelerin olmadığı temiz bir su olmalı.
Kokusu olmamalı. Isısı bulunduğu ortama göre değişir ancak araştırmalar ısısının 9-9.5 derece arasında olmasını uygun görüyor.
Vücudumuzda elektrolitlerin hareketi için su gerekli, bu nedenle iletkenliği çok önemli.
Suyun PH değeri, yani sudaki hidrojen moleküllerinin ölçülebilir değeri, suyun alkali olması sıkça duyduğumuz önemli bir özellik. PD değerinin 7.30 ile 8.00 arasında olması öneriliyor. Kanın PH değeri 7.3-7.4 arasındadır. Kanımızın PH değerinin hafif üstünde olması, alkali olması en iyisidir. 7.7’nin biraz altı veya üstü olabilir. Oksijen değeri de önemli.
Suyun sertliği ve yumuşaklığı da inceleniyor. Burada kalsiyum devreye giriyor. Kalsiyumun yüksek olması durumu kireçlenmeyi tetikleyebilir. Kalsiyum değeri olarak araştırmalar, 1 lt suda 60 mg civarında kalsiyum değerini uygun görüyor.
Magnezyum, potasyum, sodyum, mangan, demir, alüminyum, klor, sülfat gibi maddelerin suda insan sağlığına zarar vermeyecek, şifa verecek tavsiye edilen oranda olması gerekir.
Şaduman Karaca’nın düzenlediği Bazik Beslenme Detoksunda sularımızı hep limonla içmiştik. Bunu neden yapmamız gerektiğini ve bu konudaki önerilerini soruyoruz.
Alkalilik açısında limonun çok önemli bir yeri var. Asidik özelliği olan limonun vücutta alkaliye dönüşen ve sıvıyı da alkaliye dönüştüren bir özelliği var. Özellikle bazik beslenme detoksu kamplarında sularımızı alkalilik oranını dengelemek için limonla içiyoruz .
Şaduman Karaca günlük yaşamında su ihtiyacının yarısını günde 1 limon ile karşıladığını özellikle belirtiyor. Böylece hem C vitamini alıyoruz hem de alkali dengelemeye katkısı oluyor.